27 Eylül 2007

Büyümenin dayanılmaz ağırlığı...


Elif artık 40 aylık, üç yaşı bitince ben iş aramaya başlayabilecektim.Planlarımız böyleydi.Geçen aylarda bir kaç kreş bakmıştım ama işi bulmadan kreş de maddi bir külfet olacağı için ağırdan almıştım.
İş görüşmelerini de Mehmet'in izinli olduğu günlere ayarladığımız için bugüne kadar Elif hiç yalnız bir yerde kalmamıştı.Evet,bugün büyük gündü.Benim bir görüşmeye gitmem gerekiyordu ve Elif'i, Belgin bugün çalışmadığı için, onlara bırakmaya karar verdim.Bunun için saatlerce konuştum Elif'le.İş görüşmelerine yalnız gidilmesi gerektiğini,çocukların kabul edilemeyeceğini anlatmam boşa çaba gibi geldi."Ben de gelicemm" nakaratını dinledim uzun süre.Sonunda ikna olmuş gibi görünüyordu,benim de vaktim daralmıştı.Bindik taksiye gittik Belgin'lere,annesi babası seferber olmuşlar bizim kız için...Vee kıyametler koptu,çığlık çığlığa ağlamalar,bağırmalar arasında,"sen git git" diye attılar beni evden...Ama bizimkinin sesi sokağı çınlatıyor,konu komşu camlara çıktı ne oluyor diye.Taksiye bindim ben de başladım ağlamaya,taksiciye de "sadece bir kaç saatliğine gidiyorum ama,konuşmuştum da aslında" kem küm diye açıklama yapmaya çalışıyorum.Çünkü halimizi gören evlatlık veriyorum falan zannedebilir.Telefon açtım bir süre sonra,ağlama sesi geliyor,ağlamaktan kusmuş,ama "sakın dönme, git sen, sakinleşir birazdan" dediler.
Ne kadar zordu anlatamam,iş görüşmesi de iyi gitti,eh bi de gel başla derlerse(ki başla desinler de istiyorum aslında),çoook zor günler bizi bekliyor.Umarım çabuk atlatabiliriz...

13 Eylül 2007

Hayırlı Ramazanlar...


Bugün ilk günü ramazan ayının,paylaşıldıkça bereketi artan sofralarınız,ruhunuzu da dinlendirebileceğiniz huzur dolu günleriniz olsun...

07 Eylül 2007

Kalabalıkta yalnız olmak


"Bizim zamanımızda" diye başlayan cümleler kurmak bana çok tuhaf gelse de kurmam gerekiyor.Evet, bizim zamanımızda walkman diye bir alet vardı,müzik dinlemenin en kişisel yollarından biri bu aleti kullanmaktı.Müziği hemen her yere taşımayı mümkün kılmış,mucizevi bir şeydi.Gençlerin büyük çoğunluğu bunlardan birine sahip olmuş,olamayanlar da hayalini kurmuştu.Ebat olarak bugünün mp3 çalarlarıyla kıyaslanınca, oldukça hantal,şekilsiz şeylerdi ve müzik dinleyebilmek için pil,kaset,kocaman kulaklıklar da taşınması gereken diğer aksesuarlardı.Bugün,nereden nereye dedirtecek teknolojik gelişmeler yaşanıyor.Sokakta,plajda,evde,okulda,maçta,alışveriş merkezinde,yürüyüş yaparken müziği gömlek cebinizde taşıyabileceğiniz aletler var.
Neden anlattım bunları,çünkü etrafımda o kadar çok insanın kulağına takılı ki bu,ben mi geç fark ettim yoksa yaygınlaşması çok mu yeni bilmiyorum.Müzik dinlemenin ne kadar güzel olduğunu tarif edecek değilim tabi ki,ama insanlarla sosyalleşmek de güzeldir,bunu hatırlamak gerekecek bir zaman sonra...Geçen gün minibüsteydim,yanımda genç bir kız oturuyor,uzun saçlı.Elif kucağımda, bir sürü gülünesi,en azından tebessüm gerektiren şey anlatıyor,yanımdaki kızcağız duvar olmuş.Neden sonra fark ettim kulaklığını,müzik dinliyor.Artık etrafımızla ilgilenmemek için kulağımızı tıkayacağımız bir alet var,yakında gözümüze de bir şey icat ederlerse kalabalıkta olduğumuzu fark etmeden yaşar gideriz...Toplumun paylaştıkları azaldıkça dertleri artacaktır,umarım iletişimsizliğimiz ve yalnızlığımız korkunç boyutlara ulaşmaz.

03 Eylül 2007

Yıldönümü...


Geçen yıl evlilik yıldönümümüzde yazdığım yazının üzerinden bir yıl geçmiş,sanki yeni yazmışım gibi geliyor oysa...1 Eylül 2002 de evlendiğimize göre, beş yıl olmuş,ne kadar çabuk olmuş herşey...Şaşırıyorum geçip giden zamana,ne zamandan beridir hızlandı,günlerin bitip tükenmediğini düşündüğümü de gayet net hatırlıyorum oysa:))Bu haller kalıcı artık sanırım.
Kolejden mezun olduğum günü hatırlıyorum,ne kadar heyecanlı olduğumu...Hayatımın en önemli günlerinden biriydi,yedi yıl bir bahçenin içinde gece gündüz birarada yaşadığım arkadaşlarımdan ayrılmak istemediğimi,içime bir sızı,bir sıkıntı düştüğünü,aynı zamanda da hayatımın o noktadan sonra çok farklı olacağını bilmenin heyecanını taşıdığımı hatırlıyorum.Bu, tam onsekiz yıl önce bir günün hatırası,ya da hatırlanması...O gün doğan çocuklar bugün onsekiz yaşında, böyle düşününce çok tuhaf geliyor:)
Evlendiğim gün,kızımın dünyaya geldiği gün,yeğenimin doğduğu gün...Bir sürü mutlu gün var hayatımda,çok şükür...Sevdiğimi ve sevildiğimi biliyorum,bana bunu hissettiren herkese çok teşekkür ediyorum...

Ne Çok Şey Olmuş...

 Yine çok uzuun bir aradan sonra kendimi bu sayfada buldum, buranın varlığını bile unutmuştum sanki. Neden yazıyorum onu da pek bilmiyorum a...