20 Nisan 2020

KORONA-COVID 19 ya da VİRUS




Sanırım bu denli önemli,tarihi günlerden geçeceğimizi hiç kimse bu yılbaşını kutlarken aklına getirmemişti. 2020 yılını pek beğenmiştim oysa ki, sayıların ahengini, her yeni gelen yılın umut dolu olmasını... Çok uzun sürmedi, anladık öyle olmadığını. Maalesef bir ayı geçkin süredir evimizde karantina altında yaşıyoruz.
Mecbur kalmadıkça evden dışarı çıkmıyor, işlerimizi evden yapıyoruz. Evden çalışmaya uygun bir işi olan şanslı insanlardan olduğumuz için bu durumda kendimizi maksimum izolasyonla korumaya almış bulunuyoruz.
Okullar da aynı şekilde tatil edildi ve evden eğitim sürecine geçildi. Tüm bunlar olurken an be an tüm dünyada izlediğimiz ölüm haberleri, kayıpları birer sayıya dönüşecek kadar acımasızlaştırdı. Kanıksadık, kabullendik...
"Elimizde bu virüse karşı bir silah var, yakalanmamak" dedi sayın Sağlık Bakanımız...Yakalanmamak tüm çabamız.
Maske, dezenfektan, ameliyat eldiveni kuşanarak pazara, markete gidiyoruz, o da haftada ya da 10 günde bir. Eve dönüşümüz daha muhteşem, üstümüzdeki kıyafetler çamaşır makinesine biz duşa... Alışveriş poşetleri eve girmeye hak kazanana kadar bir takım aşamalardan geçiyorlar. Bir süre balkonda bekledikten sonra kolonyalı mendillerle silinen paketli ürünler eve girebiliyorlar. Yıkanılabilecek her şey yıkanıyor.
Eve misafir kabul edilmiyor,misafirliğe gidilmiyor. Karşı komşumuzla bile telefondan video görüşmesi yapıyoruz. Ailemizi de  aynı şekilde telefondan görüntülü görüşme sayesinde görebiliyoruz.
Bu sürecin bize öğrettiği bazı önemli şeyler var. Dünyanın hakimi  gibi görünse de insanoğlu böyle bir durumla karşılaşabiliyor. Tüm teknolojik gelişmelere rağmen başımıza hiç hazırlıklı olmadığınız dertler açılabiliyor. Doğa ve çevre mutlaka korunmalı, dengesini koruması için desteklenmeli, önünde sonunda muhtaç olduğumuz şey temiz hava,su ve gıda.
Nefes her şeyden kıymetli, "Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" ne demekmiş anladık. Devlet olarak gücü olanların halkını daha çok koruyabildiğini, bilinçsiz fertler ne kadar çoksa toplumun o kadar tehlikede olduğunu, sadece ben değil BİZ olabilmenin önemini öğrendik.
Ailemizin önemini bir kez daha anladık, yakınlaştık iyice, kalbimizde özel yeri olan insanlar için endişelendik, korumak için vazgeçmek gerekebileceğini, uzak kalmak zorunda kalınca sevginin gücününün artabileceğini gördük.
Komşumun küçük kızı Mila'nın bize gelmek için ağlaması, "mikrop bitince gideriz değil mi anne? " demesi, üç yaşında bir çocuğun gözünden bu durumun özeti...
Mikrop,virüs, korona, Covid19 ne demek isterseniz artık, bitince sevdiklerinize sımsıkı sarılın, sizin için önemli insanlara onları önemsediğinizi söyleyin, temiz bir dünya temiz toplumla olur; temiz olun, sadece su ve sabunla değil aynı zaman da kalbinizle,vicdanınızla da temiz olun...



Ne Çok Şey Olmuş...

 Yine çok uzuun bir aradan sonra kendimi bu sayfada buldum, buranın varlığını bile unutmuştum sanki. Neden yazıyorum onu da pek bilmiyorum a...