05 Temmuz 2009

 
Posted by Picasa
 
Posted by Picasa

Yaz Geldi

Mevsimler değişiyor,yıllar geçiveriyor.Artık zamanın süratine şaşmaktan fazla bir şey yapamıyorum ve sanırım bu sürate alışmak üzereyim.Ne zaman çocuktum,ne zaman genç kızdım ve ne zaman kadın oldum,bir eş ve anne...Hayatımı düşününce bir film izliyor gibiyim,sanki onca yılı başkası yaşamış gibi geliyor oysa.Bir şarkı dinliyorum, onyedi yaşıma dönüveriyorum,bir yağmurlu gün oluyor, yada bir otobüs yolculuğu, beni alıp götüren geçmişe...Benim ruhum 24-25 yaş civarında kalakalmış,bazısı daha çocuk ruhlu oluyorsa, bu ruhunu oralarda sabitlediğindendir diye düşünüyorum.
Buraya hayatımın notlarını düştüğüme göre, yazamadığım süre içinde neler olmuş bir bakalım.Elif ve Mehmet Kuzuluğa gittiler annem ve Nalanla.Onurcuğum üniversiteden mezun oldu,onun töreni içn gelmişlerdi annemler,bizimkiler de onlarla gittiler.Elifi beni bırakıp gitmeye ikna etmeleri zor oldu.Ben çalıştığım için gidemedim,hafta içi iki gün izinliyim,katılacağım onlara.
Elife okul bulmak zorundayız,anaokulu için Yeşilköydeki tam gün etüdlü okulun kurasına katıldık ve yedek çıktık.Hala umudumuz var belki olur diye bekliyoruz.Bu okulu çok istememizin sebebi havalimanına yakın olması ve saat altıya kadar okulda tutmaları çocukları.Çalışan çaresiz anne babalar için düşünmüşler ama böyle okullar o kadar az ve talep o kadar çok ki,bu sene olmazsa birinci sınıf için gelecek yıl tekrar gireceğiz kuraya...Bu yıl da kreşe devam etmek zorundayız çünkü o kadar uzun süre tutan başka bir anaokulu yok.Elif de kreşte kalmak istiyor oraya alıştığı için.
Okul sorunumuz da oldu artık,kızımız büyüyor ve her şeye yeniden başlıyoruz,öğrenci de olacağız bundan sonra.
Elifin doğumgününden birkaç gün önce annem ve babam evimizi görmeye geldiler.Babam çok gayretli bir insan olduğunu kanıtladı yine,o halsiz haliyle geldi bizi ziyarete.Allah uzun ömür versin annem ve babama,hayatları kolay değil,yaşlanmak ve ruhun istediği halde bedenin izin vermediği için istediğin şeyleri yapamamak çok zor.Babam çok şükür ayakta ve umarım ömrü boyunca öyle olur çünkü o kadar tez canlı bir insana en kötü ceza yatağa mahkum olmak.Dualarımdalar her zaman,tüm sevdiklerime sağlıklı,huzurlu bir ömür diliyorum.
Çalışma hayatım son sürat devam ediyor,yaz mevsimiyle işler yoğunlaştı,krize rağmen insanlar seyahat ediyorlar,ülkenin durumu da gelecekte daha iyi olur umarım.
Şimdilik bu kadar,biraz da foto yükleyebilirsem yükleyeceğim.Haa bir de iki hafta kadar önce kuzunun saçlarını kestirdik,lülel lüle saçalr gitti...

05 Mart 2009

Ben de grip oldum

Bu evde oturma durumu bana yaramadı,her yanım dökülüyor,grip oldum:(
Elifin yaraları kabuklanmaya başladı,evden dışarı çıkmadığımız için çok sıkılıyor.İzi kalır dediğim için yaraları hiç ellemiyor.Çok akıllı bir küçük hanım kendisi,biraz da güzelliğine düşkün:)"Eski halimi çok özledim anne,ne zaman iyileşeceğim?"diye soruyor.

02 Mart 2009

Suçiçeği

Uzun bir aradan sonra tekrar yazabilmem için evde olmam gerekiyormuş,bu biraz mecburen de olsa Elif ve ben evdeyiz...İlk çocuk hastalığımızı geçiriyoruz.Suçiçeği oldu Elifcik,kreşte bir arkadaşının olduğunu söylediğinde bizim de başımıza gelebileceğini anlamıştım.Evimize taşınalı bir ay kadar oldu(20 Ocak),o zaman da taşınabilmek için 10 gün ücretsiz izin almıştım ama o kadar çok şey yapmamız gerekiyordu ki o ongünün nasıl geçtiğini anlamayamamıştım.
Geçtiğimiz cuma günü Elifi kreşe yollarken ufak bir sivilce farketmiştim,ama ateş,halsizlik hiçbir belirti olmadığından emin olamadım.Kreştekiler arayıp haber verdiler ve ben de apar topar izin alıp Mehmet'le doktora götürdük.Teşhis doğrulandı ve evdeyiz...
Ben suçiçeği geçirmediğimi düşünüyordum ama annem sen hafif geçirdin dese de hala bir sabah noktalarla uyanma tedirginliğim var:))Yetişkinlerin geçirmesi çok daha zor olduğundan umarım annem haklıdır.
Elif çok akıllı ve hastalıktan nefret eden bir kız,suçiçeği olmadığı konusunda çok diretti ve kendine aynada bakıp bakıp çok üzüldü.Bugün ilk noktaların çıkmasından sonraki üçüncü gün,dün akşam biraz ateşlendi ve bugün burnu akıyor.Uyku en sevdiği şey uyuduğunda kaşınmıyormuş:))
Bu arada ön alt dişi sallanıyor ve yerine gelecek daimi dişin ucu çıkmış.Diş doktoruna gitmeyi reddediyor,kendisi düşer anne lütfen gitmeyelim diye yalvarıyor.Doktoru da çektirebilirsiniz ama sallanıyorsa kendisi de çıkar dedi.
Yani Elif hanım büyüyor,bütün çocuklar sağlık ve mutlulukla büyüsünler.

Ne Çok Şey Olmuş...

 Yine çok uzuun bir aradan sonra kendimi bu sayfada buldum, buranın varlığını bile unutmuştum sanki. Neden yazıyorum onu da pek bilmiyorum a...