22 Kasım 2018

Sanırım Başardım

Hayatta çok sevdiğimiz şeylerden vazgeçmek hiç bir zaman çok kolay olmamıştır.Yani öyle hop diye çok sevdiğiniz pasta böreği yemeyi bırakamazsınız, ya da fosur sosur içtiğiniz sigarayı bırakmak ne kadar denesenizde mümkün olmamıştır.
Hep zararlı şeyler değil, kendi kendinize "bir daha bu restorana gelmem" deyip yine mecbur kalıp gittiğiniz olmuştur. "Büyük lokma ye büyük söz söyleme" demiş atalarımız değil mi, ama neden ? Çünkü ne zaman öyle atıp tutsanız, gelir başınıza, güzel güzel yaparsınız yapmam dediğiniz şeyi.
Yani insan kararlı olamaz mı kardeşim? Azıcık da inanmayalım mı kendimize? Yok canım tabi ki öyle değil, pek çok insan neler başarmış ve başarıyor. Kararlılık çok mühim bence. Yani gerçekten vazgeçmeniz gereken alışkanlıklarınız için kararlı davranış çok önemli. Kafanızda bitirdiğiniz de bazı şeyleri, gerçekten de bitirebiliyorsunuz.
Bir arkadaşımla uzun süre küs kalmıştık, o süre içinde, küçük bir çevrede olmamıza rağmen hiç karşılaşmadık, yani o kadar gönülden istemişsiz ki görüşmemeyi, oluvermişti. Hatta birini hayatınızdan çıkardığınızda ölmüş oluyor sizin için sanki, belki burnunuzun dibindeyken bile görmüyorsunuz.
Hayat bize oyunlar oynar ve hiç ayrılmayacağınızı sandığınız yerlerden taşınır, hiç hayatınızdan çıkmayacak sandığınız insanları kaybedersiniz. Gerçekleri öğrenemeden, asıl sorunlarının ne olduğunu bile konuşamadan, biten evlilikler bile var.
Arkadaşlıkların da başına geliyor benzer şeyler, çok sevdiğim, çokca düşündüğüm, özlediğim, görmek istediğim bir arkadaşım var, ama benimle görüşmek istemediğini bildiğimden ona saygı gösteriyorum ve aramıyorum. Bu da başka türlü bir vazgeçiş...
Bu geride bıraktığımız yıl bana bir şey daha öğretti, aslında kimseyi gerçekten çok iyi tanımıyoruz. Hayatta aklımıza gelmeyecek pek çok şey başımıza geliyor. Malzemesi insan olan tüm ilişkiler bozulmaya müsait. Yaşadığınız hayal kırıklıklarından iyileşseniz de bir türlü taburcu olamayabiliyorsunuz hayat denen hastaneden. Ya da aynı yerden defalarca vurulabiliyorsunuz acımasızca ve teslim oluyorsunuz hayata, bunun da böyle olması gerekiyormuş deyip...
Yine arkama baktığımda geçen yılla ilgili olarak ailem var gördüğüm...Gurur duyduğum kızım, çok sevdiğim eşim, annem, kardeşlerim...Uzar gider liste, candan gönülden seven akrabalar... İyi ki varlar, hep olsunlar, eksilmesinler...
Çok üzücü olaylar da yaşadık, Fatih gitti önce gencecik, Handan kuş olup uçup gitti apansız, çok büyük bir acı bırakarak arkasında, en unutamayacağım acılardan biri oldu. Hayatın ne kadar kısa ve saçma şeylere üzülmek için ne kadar değerli saatlerle tükendiğini göstermek ister gibi gencecik canlar gidiverdi.
Ölüme çare yok (henüz) geri kalan her şey için inanç ve kararlılık gerekiyor. Her düştüğünde ayağa kalkıp yürümeyi öğrenen çocuklar gibi inançlı ve kararlı olmalıyız. Hayata karşı elimizdeki en büyük koz kendimize olan inancımız bence...
Sanırım bunu anlamayı başardım...



Hiç yorum yok:

Ne Çok Şey Olmuş...

 Yine çok uzuun bir aradan sonra kendimi bu sayfada buldum, buranın varlığını bile unutmuştum sanki. Neden yazıyorum onu da pek bilmiyorum a...